Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: Biz bir defa Peygamberimizin yanında otururken birisi geldi ve:(3)
- Ey Allah`ın elçisi ben öldüm dedi. Peygamberimiz:
- Sana ne oldu ki? diye sordu. Adam:
- Ey Allah`ın elçisi oruçlu iken eşime yaklaştım dedi. Peygamberimiz:
- Hürriyetine kavuşturacak bir köle bulabilir misin ? diye sordu. Adam:
- Bulamam dedi. Peygamberimiz:
- Öyle ise iki ay peş peşe oruç tutmaya gücün yeter mi ? buyurdu. Adam:
- Hayır gücüm yetmez hem ben bu felakete oruç yüzünden uğramadım mı? dedi. Peygamberimiz:
- 60 yoksulu da doyuramaz mısın? diye sordu. Adam:
- Hayır doyuramam dedi ve Peygamberimizin yanında durdu. Biz de ne olacağını beklerken Peygamberimize içi hurma dolu bir zenbil getirildi. Peygamberimiz:
- Hani adam nerededir ? buyurdu. Adam:
- Buradayım diye ayağa kalktı. Peygamberimiz;
- Bu hurmayı al yoksullara sadaka olarak dağıt buyurdu.
-Benden fakir bir yoksula mı vereceğim ey Allah`ın elçisi. Allah’a yemin ederim ki Medine`nin kara taşlı iki tarafında benim ailemden daha fakir bir aile yoktur dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz mübarek dişleri görülünceye kadar güldü. Sonra da adama:
- Haydi bu hurmayı al ailene yedir buyurdu.(4) |